NE ARARSAN KENDİNDE ARA
Astroloji söz konusu olduğunda en çok duyduğumuz şeylerden biri, “bana şu burç hep kazık atar, şu burçtan canım çok yanar, şu burcun insanıyla asla olmaz vs…” gibi serzenişlerdir. Birinin çok sevdiği bir burcu, diğeri sevmez hatta nefret eder. Biz robot değiliz dostlar, karmaşık bir duygu ve düşünce durumumuz var. Hayatta salt doğrular yok, olasılıklar ve gerçekler var. Eğer herkes aynı şeyi sevip, aynı şeyi düşünseydi o zaman insan olmanın hatta canlı bir varlık olmanın bir anlamı olmazdı diye düşünüyorum.
Şimdi size bir çoğunuzun hoşlanmayacağı astrolojik bir gerçekten bahsedeceğim. Eğer biriyle hatta bir konu ile ilgili sorununuz varsa sorun sizdedir! Yani haritanızda. Şimdi okumaya devam edenler ve yüzleşmeyi sevenlere konuyu biraz daha açayım. Astrolojik haritamızdaki gezegen yerleşimleri, bulundukları burçlar bizi, hayatımızı, bakış açımızı vs herşeyi anlatır. Öncelikle harita okumak büyük sabır ve gözlem ister, sembolizmi iyi anlamak ve tarafsız yaklaşmak gerekir. Eğer haritamızdaki yerleşimler, başka birinin haritasındaki yerleşimlere sert açılar yapıyorsa ya da bizi etkileyip, manipüle edebilecek alanlarımıza rahat açılar yapıyorsa o kişi ile ilgili sorun yaşayabiliriz hatta o kişi gibi benzer etkiler taşıyan insanlara da hem çekilip hem de aynı sorunları tekrar tekrar yaşayabiliriz. Başkalarına bu kadar etki etmezken neden bir insan sizin sinirinize dokunur? Çünkü natal ve progress haritalarınızdaki yerleşimler, açılar, kavuşumlar nedeniyle mecazi anlamda bir nevi göksel kalkan yaratırız ve haritamıza uymayan ya da o kalkanı aşamayan hayatımıza giremez, girse de kaos yaratır.
Birine kızdığımız zaman bilelim ki haritalarımızda uyumsuzluk var yani salt doğduğu gün Güneş’i o burçta diye o insan kötü olmaz. Burçların genel anlamları ile insanları yaftalamak astroloji bilmeyenler için normal olabilir ama bu ilmi öğrenmeye başlayanlar için çok yanlış hatta inanın saçmalıktır. Bütün Akrep’ler art niyetli ya da İkizler burçları havai değildir. Eğer sürekli aynı burçlara denk geliyorsanız sizdeki bir açığı, eksikliği ya da ihtiyacı anlatıyordur. Astroloji öğrenmek isteyenler önce kendisi ile yüzleşme cesaretini gösterebilmelidir. Yoksa ne tarafsız bir yorum yapabilirsiniz ne de kendi gerçekliğinizi anlayabilirsiniz.
Mesele “Sorun sende değil bende” diyebilmektir. Aslında tam olarak bir sorun da değildir. Yaptığımız seçimlerin sonucunu görmektir. Hiç bir burç ya da gezegen iyi ya da kötü değildir. Bizim algımız, yarattığı olayların biz de açığa çıkardıkları ile iyi ya da kötü olarak adlandırırız. Hayat, evren düaliteden oluşur. İyi, kötü, doğru, yanlış hepsinin özü hakikattir. Size herkesi sevin, kucaklayın demiyorum tabii ki. Sadece birilerini yargılarken neden yargıladığınıza dikkat edin, o durumu gözlemleyin.
Burçların öz, çıplak arketiplerinden yola çıkarsak bir örnek verebilirim. Ama bu sadece Güneş burçlarına göre yani çok genel bir değerlendirme olacaktır. Geçen gün sosyal medyada gördüğüm bir mesajda “İkizler erkeklerinden uzak durun” diyordu biri.. Kendi tecrübesine göre! 🙂 İkizler özünde muhabbeti, eğlenmeyi, bilgi edinmeyi sever ama Antiscia’sı Yengeç’tir. Evine, ailesine hatta geçmişine bağlılığı gösterir bu durum. Ya da her Yengeç erkeği mükemmel baba olmayabilir hatta baba olmak istemeyebilir, Antiscia’sı İkizlerdir. Belki önce insanları tanımak, merak ettiklerini öğrenmek, tecrübelerini artırmak isteyecektir. Ya da her Oğlak erkeği soğuk ve işkolik değildir, hatta Oğlak burcundan komedyenler çıkar. Her Yay burcu da hayalperest, umursamaz değildir. Balık burçları duygusal derler ama duygularını kontrol eden bir Balık burcundan korkun çünkü sizi nasıl manipüle edeceğini öğrendiyse en zorlu süreçten bile zaferle çıkar. Kaldı ki Balık burcu herşeyi hissedip, anlamlandıran ve gerçeği de herkesten daha kolay gören bir burçtur. Balık burcunu ASC’ye çekerseniz düşünce ve fikir alanına Boğa düşer, yani gerçekliğin ta kendisi. Yani siz ona alık dersiniz ama o sizden daha öndedir ve Antiscia’sı Terazi olduğu için nazik ve kibar davranır, hatalarınızı yüzüne vurmaz. Her Koç burcu da çok cesur değildir, kaç ya da savaş taktiğini nasıl uyguladığına bakmak gerekir. Koç çoğu zaman merakına yenilir ve kendi isteği ile öne atılarak kendini kurban eder. Oysa Balık fedakarlık yaparak, sevdiklerini korumak için bazen de bu duyguyu sevdiği için kendini kurban eder ya da edilmesine ses çıkarmaz. Ayrıca Güneş’i Aslan’da olan biri Güneş’i Akrep olan biriyle egosal ve yönetimsel sorunlar yaşayabilir. Ama Merkür’ler arasında rahat akış varsa o insanı çok sevmese de fikirlerini beğenebilir hatta kimseyle konuşamadığı kadar rahat muhabbet edebilir. Kısacası kimseyi burcuyla yargılamayın ama hep aynı burçta sorun yaşıyorsanız dönün önce kendinize bakın. Ben de öyle yaptım!
Yukarıda saydıklarım sadece okyanusta bir damla. Doğduğunuz günü biliyorsanız elinizde sadece Güneş burcunuz vardır. Haritanızı biliyorsanız elinizde işleyebileceğiniz bir cevher vardır. Ama Güneş burcu tek başına çok şey anlatsa da haritadaki yeri, açıları, yönettiği evleri bilmezseniz o kişinin özelinde çok az şey anlatır. Haritanın bütünü önemlidir. Tek bir burca bakılarak yargıya varmak ise Astroloji’yi anlamamak, hikmetlerini görmemektir.
Son olarak Natal harita yani Doğum Haritası özümüzdür. Benim “Yaşayan Natal” dediğim “Progress Harita”, hem duygu ve fikir gelişimimizi hem de yaşayabileceğimiz olayları Natal harita ile beraber gösterir. Progress haritada ilerleyen gezegenlerle farklı hisler, güdüler, fikirler deneyimleriz. Özümüzden kopmadan yeni tecrübeler ediniriz. Kimse yerinde saymaz. Progress haritada Güneş’imiz yaşamımız boyunca ortalama 3-4 burcu deneyimleyecektir. Örneğin Balık burcunda başlayan hayat sırasıyla Koç, Boğa, İkizler… burçlarına geçecektir. O “ağlak” denilen sevgili Balık burcu da, “agresif!” Koç burcunun dünyasını keşfedecektir (Ama ondan tam bir Koç gibi davranmasını beklemeyin! Natal haritadan kopamayız!). Buna bir de diğer gezegenleri de eklediniz mi artık başka bir boyut kapısından yeni halimize doğru geçiş yapmış oluyoruz.
Kimseyi burcuna göre etiketlemeyin, yargılamayın! Hiç bir burç mükemmel değildir, hiç bir burç salt kötü değildir. Kitaplarda yazan burç özellikleri genel olarak doğrudur ama çıplak yani yalın arketiplerdir. Gezegenler, evler ve açılarla onları giydirdiğimizde ise gerçek anlamlarına kavuşurlar!


Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.